kadrolu personel

müzik

ahmet ertegün kimdir? “o müzikte bir ikon”

Ahmet Ertegün kimdir? Ertegün, 1923 yılında İstanbul’da doğdu. Babasının görevi dolayısıyla İsviçre, Paris ve Londra’da eğitim aldı ve 1935 yılında babasının Washington’a büyükelçi olarak atanmasıyla birlikte ABD’ye yerleşti. 14 yaşındayken annesi Ertegün’e, Cootie Williams’ın enstrümental West and Blues başlıklı albümü ile birlikte ses kayıt edebilen bir plakçalar hediye etmiş. Ertegün bir yandan çalarken kendi yazdığı sözleri mikrofona okuyor ve bunları kaydediyor, abisi Nasuhi Ertegün ile birlikte odalarında sevdikleri müzikleri dinliyorlardı. “16 yaşındayken bir pop müzik uzmanı sayılabilecek kadar bilgim, 18 yaşındayken de 50 bin plağım vardı” diyen Ertegün, abisi ile beraber o yıllarda Duke Ellington, Lena Horne, Jelly Roll Morton gibi sanatçılarla arkadaşlık kurdu.

1945 yılında babası Münir Ertegün’ün ölümünün ardından ailesi Türkiye’ye döndü. Ahmet Ertegün, ağabeyi Nasûhî Ertegün ile birlikte Amerika’da kaldı. Ahmet Ertegün, St. John’s Üniversitesi’nde felsefe okudu.Ertegün Kardeşler, 1947 yılında Herb Abramson ile beraber, aile dostları olan diş hekimi Dr. Vahdi Sabit’ten 10 bin dolar borç alarak Atlantic Records adlı plak şirketini kurdu. Siyâhî müzisyenlerle arasındaki iyi bağlardan ötürü dönemin en önemli jazz müzisyenleri ile sözleşme yaptı.

1947’de Atlantic Records yapımcılığını üstlendiği ilk albümü çıkardı. İlk olarak stüdyolarında Harlemaies’in The Rose of the Rio Grande başlıklı albümü kaydedildi. 1949 yılının Nisan ayında çıkarılan Stick Mcghee’in Drinkin’ Wine Spo-Dee-O-Dee başlıklı albümü, 1 milyondan fazla satışı ile Atlantic’in ilk hiti oldu. 1955 yılında Elvis Presley’e kontrat imzalaması için 25 bin dolar teklif edildi, ancak 20 bin dolar farkla sözleşme RCA Records plak şirketine satıldı. 1959’da Arif Mardin de aralarına katıldı.

“Atlantic Records’u kurmamızın sebebi, müziklerini beğendiğimiz birkaç şarkıcı ile kontrat imzalamak ve satın almak isteyeceğimiz albümlerini çıkartmaktı. Açıkçası asla çok eğlenceli bir şeyler yaparak para kazanabileceğimi düşünmedim. Yanılmış olduğum için çok mutluyum.”

Ray Charles, Aretha Franklin, Ella Fitzgerald, Miles Davis gibi isimlerin albümlerinin yapımcılığını üstlenen Ertegünler, Frank Zappa, Stevie Wonder, The Rolling Stones, Bee Gees, Led Zeppelin, Genesis, Emerson Lake & Palmer, Bette Midler gibi birçok ismin üne kavuşmasında büyük rol oynadı.

Ertegün’ün aldığı ödüller

Ertegün, 1991 yılında Boston’daki Berklee Müzik Okulu tarafından fahrî doktor unvanına lâyık görüldü. 1993 yılında National Academy of Recording Arts & Sciences tarafından ödüllendirildi ve 2000 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından yaşayan efsane unvanıyla onurlandırıldı. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Caz Festivali’nin ilk yaşam boyu başarı ödülü 2002 yılında Ahmet Ertegün’e takdim edildi. Haziran 2006’da 40’ıncı Montrö Caz Festivali’nin açılış konseri, kendisinin onuruna verildi.

Ertegün, Amerikalı ünlü caz şarkıcısı Ray Charles’ın 1952-1959 yılları arasında seslendirdiği kayıtlardan derlenen Pure Genius: The Complete Atlantic Recordings adlı koleksiyonun yapımcısı olarak en iyi tarihî albüm kategorisinde Grammy Ödülü’ne aday gösterildi. Daha önce üç farklı alanda Grammy Ödülü kazanmış olan Ertegün, 2006 yılı töreninde icon adı verilen onur ödülüne layık görüldü. Bu ödül, müzik dünyasına emeği geçen kişiler için ilk kez verilmeye başlanmıştı. Ertegün, ödülünü alırken tek cümle söyledi:

“Bana bu imkânı tanıyan Amerika’ya ve sevgili anavatanım Türkiye’ye teşekkür ederim.”

Fahrî faaliyetleri

  • Amerikan Türk İş Adamları Derneği başkanlığı yaptı.
  • New York Cosmos kulübünü 1971’de kurarak futbolu ABD’ye soktu.
  • Kâtibim’i Amerikan müziğine kazandırdı.
  • Münir Ertegün Tarih Araştırma Vakfı’nı kurdu.

Vefatı

29 Ekim 2006’da New York’ta bir The Rolling Stones konseri sırasında ayağının kayması sonucu düşerek başını vuran Ertegün hastaneye kaldırıldı. New York Presbyterian Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalesinden sonra yoğun bakıma alındı, 14 Aralık 2006 günü öldü. Naaşı, Türkiye’ye getirilerek 19 Aralık 2006’da ailesinin diğer fertleri gibi Üsküdar Özbekler Tekkesi’nin hazîresine defnedildi.

Yunus Çakır

Sorgulayan ve sorgulatan Yunus Çakır, nam-ı diğer Cücü, sizinle içerik paylaşmadan önce sağlam bir didikleme yapar. Sıkılmaz ve vazgeçmez, araştırır, teferruatları ve keşfettiği şeyleri paylaşmayı çok sever.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir