
Çocukluğundan bugüne Natalie Portman filmlerini derledik. Portman, Mathilda karakterinden beri her türlü zorluğun üzerinden geliyor. Senaryo seçiciliğiyle de bilinen Portman’ın en iyi rolleri sinemaseverleri listeye davet edelim:
Natalie Portman diyince akıllara ilk gelen rolü, yani Mathilda karakterine hayat verdiği Léon filmiyle başlıyoruz. Adını diğer başrolden alan filmde, 12 yaşındaki Mathilda ailesi öldürüldükten sonra ne yapacağını bilemez. Çaresizce kapı komşusu kiralık katil Leon’a sığınır. Birbirlerine güçlü bir bağla bağlanan ikiliyi sevginin gücü ayakta tutacaktır.
Portman’ın Alice rolüyle Altın Küre’den ödülle döndüğü film, iki çiftin inişli çıkışlı ilişkilerini konu alıyor. Yazar Dan bir kaza sonrası ilham kaynağını bulduğunu düşünür ve Alice hakkında bir kitap yazar. Fakat kapak çekimleri için gittiği fotoğrafçı Anna’ya âşık olur. Anna’nın Dan’in arkadaşı doktor Larry ile evlenmesi üzerine her şey artık sarpa saracaktır.
Film, ütopik İngiltere’de totaliter reime karşı özgürlük savaşçısı olarak anılan V’nin ideallerini ve planlarını ele alır. Hayatını kurtardığı Evey ile anlaşma yapan V’nin tek amacı farkındalık yaratmaktır. Evey Hammond rolüyle karşımıza çıkan Portman filmdeki zorlayıcı işkence sahnelerinin üstünden ustalıkla gelerek adını bir kez daha tüm dünyaya duyurmayı başarmıştır.
1700’lerin İspanya’sında bir ressam olan Francisco Goya’nın tek ilham kaynağı güzel sevgilisi Inés’tir. Ancak Inés rahip Lorenzo tarafından iftiraya uğrar ve mahkûm edilir. Inés’in özgürlüğü için büyük savaş verirler. Natalie Portman’ın filmde yer alan işkence, mahkûmiyet ve hesaplaşma sahnelerindeki performansı kesinlikle görülmeye değer.
Birleşik Krallık tarihinin en belirleyici bir anlarından birini, iki güzel kız kardeş Anne ve Mary Boleyn’in çekişmeli rekabetini en güzel anlatan film aynı adlı eserden uyarlanmıştır. Bir başyapıt sayılabilecek filmde, Scarlett Johansson ve Eric Bana ile başrolleri paylaşan Portman, hayat verdiği hırslı ve zeki Anne Boleyn rolünün altından da başarıyla kalmıştır.
Natalie Portman’ın En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’nın yanı sıra birçok ödülü de topladığı filmde, canlandırdığı Nina Sayers rolü uzun süre akıllarda kalmayı da başarıyla sağladı. Annesi Erica gibi balerin olan Nina, büyük gösteri için beyaz ve siyah kuğuyu canlandırmak için çalışır. Ancak gördüğü halüsinasyonlar ona istediği başarıyı getirmez ve Lily ile çekişmeli rekabetleri başlar. Nina’nın sanat dolu hayatı yine sahnede bitecektir.
Liseden beri görüşmeyen romantik ilişkilere soğuk yaklaşan Emma ve aşka tövbeli Adam’ın seneler sonra meydana gelen tesadüf eseri karşılaşmaları sonunda kendilerini duygusal bağ kurmadıkları bir ilişki içinde bulurlar. Ancak çok geçmeden gerçek aşkı bulduklarını anlayacaklardır. Natalie Portman oynadığı Emma karakteri ile aslında romantik komediler dâhil pek çok role ustalıkla girebildiğinin bir kanıtı.
Portman’ın başrolünde yer aldığı başarılı filmlerinden bir diğeri Jackie filminde ünlü oyuncu Jacqueline Kennedy Onassis karakterine hayat veriyor. John F. Kennedy’nin öldürülmesi sonrasını Jackie Kennedy’nin gözünden anlatan filmde, Portman’ın travmalarla başa çıkma sürecindeki usta oyunculuğu ona ikinci kez Oscar adaylığını getirdi.
Kısa zamanda üne kavuşan bir pop starın yıllar içinde gerçekleşen değişimini anlatan filmde, oyuncumuz bu kez başrol Celeste’nin yetişkinlik dönemine hayat veriyor. Celeste’nin gençlikteki masumiyetinin aksine yetişkin hali kibirli ve ukala tavırlarıyla tanınmaya başlayan bir şarkıcı haline gelir. Natalie’nin yetişkin Celeste rolü uzun bir aradan sonra Black Swan’daki performansına benzetilecek kadar başarı elde etmiştir.
Film hükümet tarafından gizlice karantinaya alınan gizemli “Area X” bölgesi ve bu bölgeye araştırma yapmak için görevlendirilen bilim insanlarıyla başlar. Gönderilen keşif grupları farklı nedenlerden öldürülürler ve geri dönemezler. Sıra bir biyolog, bir antropolog, bir psikolog ve bir araştırmacıdan oluşan 12. keşif grubuna gelir. Ancak birbirlerinden bile sakladıkları gerçekler her şeyi değiştirecektir. Usta oyuncumuzu Lena karakteriyle gördüğümüz film aslında kendisinin bilim kurgu, psikolojik ya da korku filmlerinde bile son derece başarılı olduğunun bir kanıtıdır.