kadrolu personel

Edward Hopper eserleri, sanatçının gelişim yılları ve şöhrete ulaşmasından bahsedeceğiz.

Edward Hopper  (1882-1967) New Yorklu gerçekçi bir ressam ve aynı zamanda grafiker. Yağlıboya resimleri, kır ve deniz manzaralarının yanı sıra Amerika’nın günlük hayatını, insanların tabiî hallerini mevzu edinerek yaptığı resimlerle dikkatleri üzerine çekti. Hopper cevval, heyecanlı biri değil, içe kapanık biri olarak tanındı. Dingin bir hayatın, yalnız kadınları konu aldığı resimler… Müphem ve yalnızlık.

Edward Hopper’ın gelişim yılları

New York City’nin hemen kuzeyinde, Nyack köyünde, orta sınıf bir ailenin çocuğuydu Hopper. Babası Henry Hopper manifaturacı, annesi Elizabeth ise hatırı sayılır bir miras sahibi kadındı. Dolayısıyla Hopper ailesinin sürdürdüğü hayat çok kötü değildi. Kazan kaynıyordu, derler ya. Küçük Hopper’ın küçük yaşlarda yaptığı resimler ailenin dikkatinden kaçmadı ve ufaklığı sanata teşvik ettiler. İlk resimi Kayalık Koydaki Kayık olarak bilinir Hopper’ın. Tabiî bundan önce bir sürü otoportre yapmış meşhur ressam.

Hopper, New York Sanat ve Tasarım Enstitüsü’nde altı yıl eğitim aldı. William Merritt Chase’den yağlıboyanın inceliklerini öğrendi, Manet ve Degas gibi Fransız ustaların üslubuna yöneldi.

1905’ten sonra iktisadi olarak darlık çeken Hopper illüstrason işleri aldı. Bir reklam ajansında yarı zamanlı çalışmaya başladı. 1920’lere kadar sürekli illüstrasyon işleri aldığı söyleniyor.

Hopper Avrupa yolcusu

Yaptığı işlerden bir türlü tatmin olmayan Hopper, Avrupa’ya üç kez gitti. O dönemde resim denildiğinde akla gelen ilk yer Paris’ti. Hopper, Paris hayatına dair resimler de yapmıştır.

Daha sonra yine soluğu New York’ta alan Hopper, bitmek bilmeyen illüstrasyon taleplerine cevap vermek zorunda kaldı. Para lazımdı. 1913’te otuz yaşına basan ressam, Armory Show sergisinde “Deniz Yolculuğu” isimli eserini sattı. Akabinde hayatının geri kalan kısmını geçireceği Greenwich Village’a taşındı.

Edward Hopper, CA, 1945.

Hopper şöhret oldu

1923’te karısı ve modeli Josephine Nivison’un çabalarıyla Hopper’ın bir resmi Brooklyn Müzesi tarafından sergilenmek istendi. Hopper’ın ünü giderek arttı. 1930-1940 arasında verimli bir dönem geçirdi. ABD ekonomik krizde olmasına rağmen, Hopper’ın resimleri epey ilgi gördü. Whitney Amerikan Sanat Müzesi, Metropoliten Sanat Müzesi gibi önemli yerler Hopper’ın eserlerine binlerce dolar ödedi.